İslami sohbet in kalbi kalbsesinde atıyor

Islami sohbetin kalbi

Dolayısı ile bir çok iftar edenler de vardır ki oruçludurlar, oruçları bozulmamıştır. Niyetleri daima istikamet üzerinde bulunur. Kötü duygu ve düşüncelerden kendilerini alıkoymuşlardır, islami sohbet istedikleri gibi hareket edemezler, istediklerini yiyip içemezler.

Büyük zatların sözleri arasına kasten böyle sapık sözler islami sohbet in kalbi kalbsesi karıştırıyorlar. Bunu Almanya’daki bir arkadaş göndermiş. Kendisine, bu yazıları nereden aldığı sorulunca, (Ben iki bin kişiyle mailleşiyorum. Kimin gönderdiğini bilemem) dedi. Biz de, daha çok kişiyle mailleşiyoruz. Ama böyle bir yazının nereden geldiğini biliyoruz. Her maili gönderenin ismi elbette bilinmez, ama kıymetli bir islami sohbet diye bildirilen bir maili gönderenin kim olduğunu bilmemek biraz tuhaf değil mi? Kimin elinde böyle dine aykırı sohbet varsa imha etmelidir.

“Nur-u fikir ziyay-ı kalb ile ışıklanıp mezcolmazsa zulmettir, zulüm fışkırır. Gözün gündüze benzeyen beyazı, geceye benzeyen siyahlığıyla beraber olmazsa basarsız olduğu gibi, fikret-i beyzada süveyda-i kalb bulunmazsa basiretsizdir.”26

Hz. Adem’den beri oruç vardı. Dünyanın bütün büyük dinlerinde, islami sohbet belirli kutsal zamanlar sırasın da, ya da öncesinde veya özel nedenlerle oruç tutuluyordu. Bütün tarihi kaynaklar, oruç adetinin insanlığın eski bir geleneği olduğunda birleşiyor.

İnsan kalbi manolya çiçeğine benzer islami sohbet . Belki hassasiyet itibariyle ondan daha ileridir. Bir söz hatta bazen bir kelimeyle bile zedelenebilir, kırılabilir. Bir yanlış bakış bir kalbi delip geçebilir. Bir başka münasebetle denildiği gibi, sınırlarını aşmış ya da hedefini şaşırmış, yayından çıkan bir ok gibi geriye dönme ihtimali de kalmamış ve gidip masum bir kalbe saplanmış zehir-misal öyle acı sözler, öyle ters bakışlar vardır ki, o kalbde açtığı yarayı ne bir tabip tedaviye, ne o kem sözün sahibi sebebiyet verdiği zararı telafiye, ne de o yaralı gönül affetmeye muktedir olabilmiştir. Evet, kalb kırmak kolay fakat telafisi pek zordur. Bir Arap sözünde de,

Kalbsesi kırmamak kadar, kırılmamak, incitmemek kadar incinmemek de tasavvuf terbiyesinde önemli bir kemâl basamağı sayılmıştır. Merhum Sami Efendi’nin, “Kalb-i selîm, kimseyi incitmemek ve kimseden incinmemektir. Kimseyi incitmemek kolay, fakat başkasından incinmemek çok zordur. Asıl onun için gayret gösterilmelidir” dediği nakledilir. Yine merhum Kenân Rifâî’ye nispet edilen, “İncinme, incitme” sözü bir hayli meşhur olmuştur. Zaten derviş-meşrep/gönül insanı olmanın özünde de bu vardır, yani sevgi, müsamaha, hoşgörü insanı olabilmek.. Yaratan’dan ötürü yaratılanların kusurlarını görmemek.. en ciğersûz hâdiseleri bile sinesinde eritebilmek.. islami sohbet herkesi kendi konumunda kabullenebilmek.. kim olursa olsun herkes için ihtiyacına göre dua edip yalvarabilmek…

İşte oruç bütün vücudun azalarıyla tutulmalıdır. Oruç tutuyor görüneceksin yalan söyleyeceksin, küfür içinde olacaksın, başkaları da niçin benim gibi oruç tutmuyor diye cana kıyacaksın ve sonunda oruç tuttum Allah kabul eyler diyeceksin. Böyle orucu Allah kabul eder mi? Oruç tutan insan kalp kırmak değil, kırılan kalbi tamir etmektir. Oruçluyum diye ona buna saldırmak değil, örnek insan, yani kamil insan olmaktır.

Vahiy-ilham farkıAllah’tan gelen vahiy ve ilham, mazharların kabiliyetlerine göre farklılık arzeder. Meselâ, bir padişahın veziriyle konuşması ile bir vatandaşıyla konuşması elbette aynı değildir. Vezirini huzura kabul edip bütün ülkeyi ilgilendiren meseleleri konuşurken, raiyyetinden birisiyle, islami sohbet o kişiyi ilgilendiren özel bir meseleyi telefonla görüşmesi yeterlidir. Onun gibi, Cenab-ı Hakk’ın peygamberlerle konuşması bütün insanlığı ilgilendiren konulardadır. Veli bir kuluyla görüşmesi ise, genelde hususiyet arzeder.

Ey insanlar! Haberiniz olsun ki, Allah’ın vaadi muhakkak haktır. Sakın bu dünya hayatı sizi aldatmasın, sakın o aldatıcı şeytan sizi, Allah hakkında da aldatmasın.(Fatır-5)

Hz. PeygamberPeygamberimiz (asm), kalplerin sevgilisi, akılların muallimi, nefislerin terbiyecisi, ruhların sultanıdır.41 Keza, en mükemmel bir insan-ı kâmil, bir mürşid-i ekmeldir.42 Keza, rehber-i ekber, muallim-i ekmel, dellal-ı a’zamdır.43 Keza, bütün resullerin seyyidi, bütün mukarrebinin akrebi, bütün mahlukatın ekmeli, bütün mürşitlerin sultanıdır.44 Keza, bütün ehl-i imânâ imam, bütün insanlara hatip, bütün enbiyaya reis, bütün evliyaya seyyid, bütün enbiya ve evliyadan mürekkep bir halka-i zikrin serzakiridir.45 Keza, en mükemmel üstad, şaşırmaz ve şaşırtmaz en doğru rehberdir.46Hz. Peygamber (asm)’in irşadı genelde sohbet şeklinde olmuştur. Bediüzzaman’ın ifadesiyle,

Hz.Peygamberimiz de, “Birçok insan vardır ki, bu zavallıların alacağı sevap, aç ve susuz kalmaktan ibarettir” diye buyurmasının gerçeği budur.

Sohbet nedir? Sual: Sohbet nedir? CEVAP Sohbet, beraber olmak demektir. Birkaç salih kimse, bir araya gelip hiç konuşmadan otursalar, sohbet etmiş olurlar. Kalblerinden birbirine sevgi akımı başlar. Allah sevgisi yüksek olanın kalbinden alçak olanın kalbine feyz akar. Bu, bileşik kaplar gibidir. Bileşik kaplardaki sıvı, aynı seviyeye gelene kadar durdurulamadığı gibi, bu akıntı da durdurulamaz. Onun için herhangi bir bahane ile bir araya gelmeli. Bir araya gelince sohbete kavuşulmuş olur. Sohbette muteber bir kitap okunur, büyük zatlardan hürmetle bahsedilirse oraya rahmet yağar.

Birinci hikmet; Oruç tutan kendini kontrol ederek, iradeye ve nefse sahip olarak düzgün insan olmanın seyrini yapar. Allah’ın ahlakıyla bezenir, eline, beline, diline sahip olur.

Oruç, Beden orucu olmalıdır. islami sohbet Gözün orucu, gafletten men olunmasıdır. Dilin orucu, yalandan, gıybetten, dedikodudan uzaklaşmaktır. Kulağın orucu, yasaklanmış şeyleri işitmemektir. Nefsin orucu, hırs ve şehvetten kendisini korumasıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir